Hava Kirliliği è Karmaşık Toksik Bir Karışım
Çevre kirliliğinin katkısı, cilt yaşlanması söz konusu olduğunda en önemli endişe alanlarından biridir. Çevre kirliliği, cildin yaşlanmasına ve donuk bir cilt oluşumuna katkıda bulunan en önemli faktörlerden biridir. Kirlilik, ciltte serbest radikal oluşumuna neden olur, ve bu da hücre hasarına, iltihaplanmaya ve cilt yaşlanmasına yol açar.
Ek olarak son araştırmalar, kirlenmenin hücrelerin epigenetik imzasını etkilediğini göstermiştir. Sonuç olarak, kirliliğin bu uzun vadeli etkilerini engellemek son derece önemlidir.
Özellikle hava kirliliği cildimizle doğrudan temas halindedir ve günlük olarak cildin yaşlanmasına katkıda bulunur. Hava kirliliğinin ana kaynakları endüstriyel yanma (dizel egzoz dumanı ve kömür), trafik ve inşaat işleridir. Hava kirliliği, ozon gibi gazlardan ve parçacık madde (PM) olarak bilinen çok ince parçacıklardan oluşur. 0.1 --m - 10 μm arasında olan bu parçacıklar haftalarca atmosferde kalabilir ve ağır metaller ve alerjenler gibi toksik bileşikler içerebilir.
Kirliliğin Cilt Üzerindeki Etkileri
Cildimiz genellikle hava kirliliği ile temas eden ilk organdır. Parçacıklı madde sadece yüzeyde oturduğundan değil, aynı zamanda gözeneklere nüfuz edebileceğinden ve bu nedenle toksik maddeleri daha derin cilt katmanlarına taşıyabildiğinden cilt için özellikle tehlikelidir. UV ışığına maruz kalma ile birlikte, bu parçacıklar ciltte oksidasyon reaksiyonlarına neden olur ve bu da reaktif oksijen türlerinin (ROS) oluşmasına, iltihaplanmaya ve kollajen kaybına neden olur. Ayrıca, ROS'un neden olduğu lipid peroksidasyonu, daha fazla PM (paçacık maddeler) cilde girebildiği için kısır bir döngü yaratan cilt bariyeri işlev bozukluğuna yol açar. Sonuç è tahriş olmuş, daha hızlı yaşlanacak dengesiz bir cilt. Bu yüzden
Sağlıklı ve güzel bir cilt için büyük önem taşır.
Epigenetik = Kirliliğin Uzun Vadeli Etkileri
Epigenetik Nedir
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, oksidatif stresin kısa vadeli etkilerinin, tek tehlike olmadığını göstermiştir: Son zamanlarda yapılan araştırmalar, oksidatif stresin kısa vadeli etkilerinin tek tehlike olmadığını göstermiştir: Hava kirliliğine sürekli maruz kalmak, maruz kalmanın devam etmemesinden sonra bile, uzun vadeye yayılabilen zararlı etkileri hücrelerimizde epigenetik değişikliklere neden olmaktadır.
Epigenetik è DNA kodunu değiştirmeden gen ekspresyonunu düzenleyen genomik bir yapı olarak adlandırılabilir.
Her bireyi benzersiz kılan DNA, histon adı verilen proteinlerin etrafına sarılı olarak tüm vücut kısımlarını oluşturmak için gerekli talimatları içerir. Epigenetik düzenleme, DNA ve histonları kimyasal etiketlerle kaplayarak çalışır. Örneğin histon metilasyonu, asetilasyonu ve fosforilasyonu içeren bu işaretler, bazı genleri, DNA sekansını değiştirmeden okunabilir veya okunamaz hale getirir. Epigenetik düzenleme, DNA ve histonları kimyasal etiketler ile kaplayarak çalışır. Örneğin; histon metilasyonu, asetilasyonu ve fosforilasyonu içeren bu etiketler, bazı genleri, DNA dizilimini (sequence) değiştirmeden okunabilir veya okunamaz hale getirir.
Epigenetik ve Kirlilik
Son yıllarda kirliliğin epigenetik üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için yapılan çalışmlar sonucu, daha fazla miktarda PM ve ağır metalleri teneffüs eden çelik işçilerinin kanlarında histon H3 lisin 4 dimetilasyonunda (H3K4me2) belirgin bir artış tespit edilmiştir. Bu şekilde kirlenmeye maruz kalan cilt hücrelerinde histon H3 için ayrı bir histon modifikasyon modeli gösterilebilmiştir. Cildi kirletici maddelere istenmeyen şekilde maruz kalmaktan korumak ve cilde nüfuz eden tehlikeli kimyasalları nötralize ederek cildi detoksize etmek, ve aynı zamanda kirliliğin neden olduğu uzun süreli epigenetik değişiklikleri önlemek için detoksiye etmek gibi çok katmanlı bir koruma gereklidir.
1 Cantone et al., Environ Health Perspect. 2011 Epigenetic Histone Modifications Methylation Phosphorylation
Hepimiz çeşitli kimyasallara, ağır metallere ve çevresel kirleticilere maruz kalıyoruz. Cildimiz bu bileşiklerle mücadele edemez ise hücre zarları, proteinler ve DNA zarar görür. Bu nedenle, hücrelerimiz sürekli olarak verimli bir savunma veya detoksifikasyon sistemine ihtiyaç duyar. Neyse ki, hücrelerimiz toksinlerin detoksifiye edilmesine ve uzaklaştırılmasına yardımcı olan enzimler üretebilmektedir.
Detoksifikasyon ve Antioksidan Enzimlerin Ekspresyonu
Faz 2 enzimleri olarak da adlandırılan detoksifikasyon ve antioksidan enzimleri kodlayan genler, belirli bir mekanizma tarafından aktive edilir. Bu genlerin transkripsiyonu, promotör bölgesinde, antioksidan reaksiyon elementinde veya ARE'de spesifik bir kontrol sekansıyla düzenlenir. Detoksifikasyon ve antioksidan enzimlerin ekspresyonunu başlatmak için spesifik bir protein, bu ARE sekansıyla etkileşime girer. Nrf2 transkripsiyon faktörü olarak adlandırılan bu "açılma proteini" normal olarak Keap1 baskılayıcısı tarafından bloke edilir.
Depolluphan EpiPlus, cildi kirlenmeye karşı korumak için akıllı bir polisakkarit kompleksi ile birleştirilen bir organik tere filizi ile enginar özüyle formüle edilmiştir.
Sulforaphane (Swiss Garden Cress Sprout)
Detoksifikasyon sistemini aktive eder
Oksidatif stres gibi bir uyarıcı Nrf2-Keap1 kompleksini bozabilir. Serbest bırakılan Nrf2 daha sonra ARE dizilimine bağlanır ve hücreler detoksifikasyon ve antioksidan enzimler üretmeye başlar. Bu şekilde, hücreler doğru tepki enzimlerini üreterek çevrelerine tepki verebilir. Yapılan çalışmalar, Brassicaceae familyasının bitkileri bir molekülü olan Sulforaphane’nın, Nrf2-Keap1 kompleksine müdahale ettiği ve böylece hücresel detoksifikasyon sistemini aktive ettiği de gösterilmiştir.
Epigenomu Koruyan Enginar Özü
Depolluphane EpiPlus ayrıca cilt hücrelerini kirliliğin uzun vadeli etkilerinden koruduğu gösterilen enginar yapraklarından bir özüt içerir. Enginar özü, şehir tozu ve benzo [a] pireninin neden olduğu epigenetik değişiklikleri önler ve bu nedenle Depolluphane EpiPlus'ın hücre koruyucu etkisini tamamlar.
Cildi Koruyan Akıllı Polisakkarit Kompleksi
Bu akıllı polisakkarit kompleksi cilt üzerinde çeşitli işlevleri yerine getirir:
• Kompleksin film oluşturma kabiliyeti, cildi kirletici maddelere istenmeyen maruz kalmadan korur
• kompleksin biyokimyasal aktivitesi cildin bağışıklık fonksiyonunu arttırır ve cilt bariyerini güçlendirmeye yardımcı olur.
Kirliliğe Karşı Üçlü Eylem
Depolluphane EpiPlus, üç ayrı zaman çizelgesi boyunca cildi kentsel kirlenmeden üç kat korur:
Bu nedenle, kirlilik önleme etkinliği Depolluphane EpiPlus'ta olduğu kadar etkili ve eksiksiz olmamıştı.
Özellikleri
Klinik Çalışmaları
In Vitro Studies
In Vivo Study
Yayınları
Önerilen Kullanım Oranları
Uygulamalar
INCI-Declaration